doğu halkbilgisi klübü
'Ama ben Sana bu güzel hikayeyi onunla hayatımı nasıl anlamlandırdığımı göstermek için değil, onun unutulduğunu söylemek için anlattım,' dedi lacivert. 'En azından bin yıllık bu hikaye Firdevsi'nin Şehname'sindendir. Bir zamanlar Tebriz'den İstanbul'a, Bosna'dan Trabzon'a Milyonarca İnsan bu hikayeyi bilir ve onu hatırlayıp hayatlarının anlamını anlarlardı. Bugün Batı'da Oedipus'daki baba katilliğini, Macbeth'in taht ve ölüm saplantısını düşüneler gibi.
daha sonra bu konuşma'da İstanbul'da şehname satın alacağın bir katapçı bulunmadığını anlatıyor lacivert. Beyoğlu'nda gezerken ben de halkbilgisi ile ilgili biraz bilgi içeren kitabı gördüm. kadıköy'de bile en sevdiğim mahalli sahaf gerçek bir orta doğu nadirlik hazinesi değil. (dürüstçe söylemek gerekirse butün onların osmanlıca yazılarını henüz tetkik etmediğimi itiraf etmeliyim). eğer gülünç fransiz bilimkurgu, kuru islami rehberleri ya da freud'in dinsel teorisini istiyorsan bulabilirsin ama eğer bir orientalist gibi iyimser beklentiler içindeysen müteessir olacaksin. Aslında butun sahaflar özel bir batılı ehliyet sahibi olan imajı göstermek istediğinden onların folklor saklamasına bir bahane bulunur ve söz ettiğim romana göre kemalistler ve islamcılar arasında islamiyet öncesi kültürünün taraftarlığını yapan takım olmadığını bilmeliyiz.
Bu duruma meydan okumak için ben inatla bazı değerli parçaları buluyorum. orta doğu folklorunun takdir etmesi için her şeyden önce farsça dilinin bilinmesi gerekir. çok iyi farsça öğreten bir kitap buldum ve mevlana şiirlerinde türkçenin farsça'dan ne kadar ektilendiğini gösteriyor. kitab'ın tarzı çok fazla arkaik ve çok arapça-farsça lügatça kullanıyor (keşke ben de bu tarzı taklit etebilseydim). Jose Marti derneği ispanyolca kursuna katılan bir oğrencim türkiye'nin ve iran'ın daha laik olan zamanlarında İstanbul'da çok fazla İranlı öğrenciler olduğunu söyledi. Bu kitap bu asır'ın bir parçası olduğunu hayal etmeyi seviyorum. şimdi başka bir kitabı alıp orijinal farsça'da iranlı foklor okuyabilirim hatta Lacivert'in cüretli teklifini cevaplamaya başladım. daha fazla farsça kelime haznesi sahip olabilirsem hem urdu dilinde hem de eski türkçe'de daha iyi bir okuyucu olacağım. Ancak bunu yaptıktan sonra folklorle ilgigi eğlenceli şakalar yapabilirim. "suya gel lan. yalnız plajda oturmak için biz bodrum'a kadar gelmedik ki. gülistan'da kayık binmekten korkan köleden daha korkuyorsun." eğer Deleuze ödip üçgen kaçmak için bu yolu tavsiye ederdi çok merak ederiyorum.
Comments